Tek Başına Seyahat Edenler İçin Kendi Fotoğrafını Çekme Tüyoları
Paylaş
Fotoğraflarımı sosyal medyada paylaşırken ya da birine gösterdiğimde; nerede çekildiği ya da resimle ilgili herhangi başka bir şey ile ilgili bir soru sormadan önce, sanki gizli bir fotoğrafçım olduğunu ve sürekli saklanarak hazır beklediğini duymak istiyormuşçasına, “Bu fotoğrafı kim çekti?” diye soruyorlar.
Kendi başına çok fazla seyahat eden bir insanım ama başkalarıyla seyahat ediyor olsam bile resim çekmek için en iyi anın, kendim kurgulayıp çektiğim anlar olduğunu düşünüyorum. “En iyi” derken anlatmak istediğim şey ise, en iyi kompozisyon değil benim istediğim şekilde olanlar.
Profesyonel olmaktan çok uzağım ancak farklı ekipmanları ve yöntemleri deneyerek, özellikle son birkaç ayda Instagram’daki başarımı geliştirmeyi başardım. Siz de tek başına seyahat etmeyi sevenlerdenseniz, bende işe yarayan yöntemler sizin de işinize yarabilir.
En basit yöntem tabii ki birinden fotoğrafını çekmesini istemek. Başkalarının çektiği fotoğraflar genelde kötü oluyor, değil mi? Sonrasında da bir daha çekmesini istemek için utanıyorsunuz çünkü bu sizi kibirli gösterebilir. Böyle durumlarda, eksen ayarı yaptıktan sonra, Retouch gibi ucuz uygulamalarla, karenin içinde duran birini ya da kötü görünen bir çöp kutusunu fotoşoplayarak fotoğrafı düzeltebilirsiniz.
Yine de, ilk seferinde seveceğiniz fotoğraflara sahip olmak için kullanabileceğiniz basit bir numara var. Kameranızı vermeden önce, kamera ayarını “continuous” ya da “ burst” moduna getirin. Geriye sadece karşınızdakine fotoğraf çekme tuşuna bastığında, bir süre basılı tutması gerektiğini açıklamanız kalıyor. Böylece kullanılabilir bir fotoğraf elde etme şansınızı arttırmış oluyorsunuz. Utanmanıza gerek yok çünkü büyük ihtimalle durumun saçmalığı yeni fotoğrafçınızla kahkahalara boğulmanıza sebep olacak.
Aşağıda bu yöntemi kullanarak elde ettiğim instagram fotoğraflarını görebilirsiniz:
Pencere pervazlarını, bankları kameranız veya telefonunuzla güzel bir açı yakalamak için kullanabileceğiniz gibi, her gezinizde yanınızda bulundurabileceğiniz birkaç parça ekipmanı da kullabilirsiniz. İnternetten sipariş edebileceğiniz bu ucuz yardımcılardan biri telefonlar için olan tripodlar. Kameranıza mini tripod olarak da kullanabileceğiniz bu alet, time lapse videolar yapmak için de ideal.
Eğer işiniz bu değilse, büyük tripodlar seyahat etmek için pratik bir çözüm değil. Yukarıdaki fotoğraftaki Joby Gorillapod gibi hafif ve ayarlanabilir bir tripod işinize çok yarayacaktır. Neredeyse bütün yüzeylere sarmalayarak temiz kareler yakalayabileceğiniz sabit bir zemin sağlar. Alırken, taşıyabileceği ağırlığın kameranıza uygun olmasına dikkat edin.
Ben kamera olarak Canon Powershot G1 X Mark II ‘ı tercih ediyorum çünkü dönebilen ekranıyla kendinizi fotoğraf karesinde görebiliyorsunuz ve kendinize hazırlanmak için daha çok zaman veren birçok zamanlayıcı ayarına sahip.
Şimdi de profesyonellerin ve amatörlerin en farklı düşündüğü konuya gelelim: Selfie çubukları!
Bence, selfie çubukları doğru kullanıldığı zaman güzel kareler elde etmenizi sağlayabilir. Sadece çubuğun ya da gölgesinin karede olmamasına dikkat edin.
Serbest fotoğrafçı Michael Vanarey buna şiddetle karşı çıkanlardan:
“Keşfedilecek güneşli bir yaz günü varken selfie çubuklarıyla otoparkta fotoğraf çekilip, otobüslerindeki klimaya dönen turist sayısı hatırlayamayacağım kadar fazla. Bu gezi fotoğrafçılığının değerini düşürüyor.”
Vanarey, otoportre için yabancıların yardımını istemeyi ya da kameranın kendi zamanlayıcısını kullanmayı tercih ediyor.
“Tek başına yolculuk ederken, genelde etrafınızda yardımını isteyebileceğiniz insanlar oluyor. Eğer daha sanatsal bir şey çekecekseniz, kameranızı tripod ile sabitleyerek, zamanlayıcı 10 sn ye ayarlamak daha iyi bir seçenek. Tripodunuz olmasa da kameranızı sabit tutabileceğiniz bir yüzey bulmanız yeterli.”
Fotoğraf Kaynak: Michael Vanarey
Kameranızı seçerken yukarıda da bahsettiğim continuous modu, hareket edebilen ekran, ayarlanabilir zamanlayıcı gibi özelliklere dikkat edin. Benim kullandığım Canon G1X Mark II’ın fotoğraf çekmeyi çok daha kolaylaştıran birkaç özelliği var. Zamanlayıcıyı gülümseyerek ya da göz kırparak aktifleştirebileceğiniz gibi, akıllı telefonunuzu kameranızı kontrol edebilecek bir kumandaya çevirebiliyorsunuz.
Outdoor aktivitelerine ilgi duyan biriyseniz, aksiyon kameraları bu yolculuklarda sizin baş yardımcınız olacaktır.
Unutmayın ki, tek başınıza seyahat etmek sadece selfie fotoğrafı çekmenizi gerektirmiyor. Kompozisyonu düşünmek için biraz zaman ayırın. Ne kadar amatör olduğunuzu düşünseniz de, elinizdeki ekipmanları kullanarak nasıl bir fotoğraf elde edebiliceğinizi düşünün ve denemekten çekinmeyin.
**Yazısını sitemize koymamıza izin veren Nadia El Ferdaoussi’ye bu güzel yazısı için teşekkürler.