Prag Gezi Rehberi

Vltava Nehri üzerinde yer alan Prag, Orta Çağ mimarisi ile son zamanların en popüler rotalarından biri. Romantik olmasının da etkisiyle birçok unvana sahip aynı zamanda; Altın Şehir, Masal Şehri, Şehirlerin Anası ve Avrupa’nın Kalbi.. II. Dünya Savaşı’nda çok zarar görmediği için (şehri savaşmadan teslim etmişler de diyebiliriz:) tarihi yapılar günümüze kadar gelebilmiş.

Peki neden ben, Franz Kafka’nın doğduğu kent Prag’ı pek sevemedim? Cevabı bir önceki Prag yazımda bulabilirsiniz:).

Aslında döndükten sonra, yaşadığım olumsuzluklara rağmen Prag’ı bile özlediğime inanamıyorum. Kendi çektiğim fotoğraflara baktığımda ya da başka bir yerde Prag fotoğrafları gördüğümde acaba haksızlık mı ettim diye de düşünmeden edemiyorum. Negatif düşünüp hiç tat alamadım, belki de kendimi veremedim bilemiyorum şuan kafam çok karışık:D. İleride, karlı ve soğuk bir günde gidip bu konuyu tekrardan düşünebilirim:). Herkes ikinci bir şansı hak eder, değil mi ama:).

Bana göre oldukça küçük ve fazla turistik olan Prag’ı tanımaya dil ve para biriminden başlayalım:

Birkaç ülkeye sınırları olduğundan mıdır nedir her yerden etkilenmişler sanki. Dilleri olan Çekçe Rusça’ya da benziyor Almanca’ya da. Ayıp olmasın da kulağa hitap edişini hiç beğenmedim:D

Para birimi olarak Çek Korunası (CZK) kullanılıyor. Euro da harcayabilirsiniz ama o durumda her şeye CZK’ya göre daha fazla ödüyorsunuz.

Kendi para birimlerini kullansalar da çok uygun bir şehir gibi gelmedi bana.

En dikkat etmeniz gereken durum ise para bozdurmak. Adım başı Change Office olsa da hepsi farklı kurdan hesaplama yapıyor. Komisyon yok yazsa da aslında hepsinde var, alttaki minik yazıları iyi okumalısınız. Biz eşimin aceleciliği yüzünden 20-25 TL komisyon alan bir yerden bozdurmak zorunda kaldık.

Bir diğer tavsiyem daha gitmeden CZK almanız. İstanbul’da sadece Doğubank’ın girişindeki dövizcide var.

Kabaca CZK/10 yaklaşık TL değerini veriyor.

Ulaşım Nasıl?

Prag’a, ÖBB internet sitesinden aldığımız tren bileti ile Viyana’dan geçtik. Tren istasyonuna iner inmez bir afalladım:D. Şimdiki aklım olsa tam tersi rota izlerdim, yani Prag’dan Viyana’ya geçerdim. Viyana’nın modernliği ve düzeni burada yok tabi.

Toplu taşıma bileti için bile makine yapmamışlar, Tobacco Shop’lardan alıyorsunuz. 24 ya da 72 saat seçeneği var. Neden 48 saat yok bilmiyorum, zaten olmadığı için ne yapacağımızı şaşırıp ceza yedik, o olayı da önceki yazımda bulabilirsiniz:D. Bu konuda da bir tavsiye vereyim; Prag 1 bölgesinde kalacaksanız toplu taşımayı kullanmasanız da olur. Gezilecek her yer çok yakın birbirine. Beni uyaran olsaydı hiç binmezdim gerçekten:).

Uçak ile Prag’a gelecek olanlar Vaclav Havel Havalimanı’ndan kolaylıkla merkeze ulaşabilirler. 119 numaralı otobüs ile Dejvicka durağında inerek metroya aktarma yapabilirsiniz. Ya da yaklaşık 60 CZK ücretiyle Airport Express (AE) araçları var.

Nerede Kalmalı?

Her yere yürüyerek gitmek istiyorsanız kesinlikle Prag 1 bölgesinde kalmalısınız. İşte o zaman toplu taşıma bileti almanıza gerek kalmaz. Bütçenize göre çok fazla seçenek var. Biz Airbnb tercih ettik. Müstek metro durağına, Vaclavske Namesti (Wenceslas Square)’e ve Narodni Muzeum (National Museum)’a çok yakındı tuttuğumuz ev. Hatta küçük balkonundan müze görülebiliyordu.

Nereleri Görmeli?

1)Staromestske Namesti (Old Town): UNESCO listesinde yer alan bu bölge Prag’ın kalbi denilebilir.

Meydan her daim çok canlı. Turistler, gençler, gösteri yapan sanatçılar renk katıyor.

Ayrıca Prag genelinde gingerlar çok yaygın, turistler tarafından çok tercih ediliyor.

Bir de anlam veremediğimiz bir şekilde Thai masaj salonu sayısı fazlaydı; her şube de kalabalıktı:).

     -(Astronomical Clock): Dünyada hala çalışabilen en eski saat.12 saat diliminin yanı sıra 12 burcun da sembollerini taşıyor. Üst kısım zamanı, alt kısım ise ayları gösteriyor.

Her saat başı gerçekleşen animasyon sebebiyle önünde inanılmaz bir kalabalık oluyor:). Saatte yer alan 4 figür farklı şeyleri simgeliyor. İskelet ölümü, mandolin çalan Osmanlı keyif ve eğlenceyi, elinde ayna olan kibri, altın kesesi tutan Yahudi ise açgözlülüğü ifade ediyor. Gösteri, iskeletin zili çalarak ölümü hatırlatmasıyla başlıyor. Diğer figürler başlarını sağa-sola çevirerek ölümü reddediyorlar. Bu arada yukarıdaki pencerelerde de 12 havariler sırayla geçiyor. Yaklaşık 30 saniye süren bu animasyon horoz ile son buluyor.

Saat kulesine ya da U Prince Hotel’in çatı barına çıkarak Old Town manzarasının tadına varabilirsiniz.

     -Obecni Dum (Municipal House): Şuan restoran, kafe ve konser salonları olarak kullanılıyor. Opera Binası olarak da biliniyor.

     -Charm Matky Bozi Pred Tynem (Church of Our Lady Before Tyn): Prag’daki en heybetli ve göz alıcı ikinci yapı bana göre.

     -Kostel svateho Mikulase (St. Nicholas Church): Yeşil kubbesi ile fark edilmemesi mümkün değil:). Bir dönem Mozart’ın bu kilisede org çaldığı söyleniyor.

2)Karluv Most (Charles Bridge): Araç girişinin olmadığı bu köprüde yürümeden Prag’ı gezdim demek yanlış olur. Adım başı, sağlı sollu heykeller var. Prag’a tekrar gelmek istiyorsanız sararmış olan heykele dokunun:).

 Ressamlar, müzisyenler ve satıcıların olduğu köprü çok renkli.

Yoğun dönemlerde gidildiğinde yürümek zorlaşabiliyormuş haberiniz olsun:).

Köprünün başında bulunan Staromestska Mostecka Vez (Old Town Bridge Tower)’e çıkarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

3)Prazsky Hrad (Prague Castle): Üç farklı bilet seçeneği (350 CZK) ile nereleri gezmek istediğinize karar verip ona göre ücret ödüyorsunuz.

*Cumhurbaşkanı kalede yaşıyor. Eğer oradaysa bayrak çekiliyor yoksa indiriliyor.

     -Katedrala Sv. Vita (St. Vitus Cathedral): Vitrayları ile ünlü katedral zamanında kral ve kraliçelerin taç giyme törenlerine şahit olmuş. En ihtişamlı yapı olarak burayı seçiyorum ben de:). Her yerini gezmek için bilet almak şart.

     -Zlata Ulicka (Golden Lane): Buraya giriş de ilk başta aldığınız biletle oluyor. Eskiden kalede çalışanların restore edilmiş evlerinden oluşuyor, çoğu mağaza şuan.

     -Stary Kralovsky Palac (Old Royal Palace), Kralovska Zahrada (Royal Garden), Obrazarna Prazskeho hradu (Picture Gallery)

     -Muzeum hracek (Toy Museum)

     -Bazilika Sv. Jiri (St. George Basilica)

*Franz Kafka Museum,  John Lennon Wall, Petrinska Rozhledna (Petrin Tower) ve Narrowest Street Prague da kale tarafında bulunuyor.

*Petrin Hill’de Kule’nin yanı sıra Zrcadlove bludiste na Petrine (Mirror Labyrinth), Stefanikova hvezdarna (The Stefanik Observatory) ve Strahovski Klaster (Strahov Monastery) gezilecek yerler arasında. İlla gitmeniz gerekiyor mu, bana göre çok şart değil. Kule’ye çıkan teleferikte toplu taşıma bileti geçerli, ekstra bilete gerek yok.

4)Josefov (Jewish Quarter): Bu bölgede Anezsky klaster (Convent of St Agnes), Stranova synagoga (Old New Synagogue), Eski Yahudi Mezarlığı, Pinkasova synagoga (Pinkas Synagogue), Maiselova synagoga (Maisel Synagogue)  ve Spanelska synagoga (Zidovske muzeum v Praze, Spanish Synagogue) görülebilir.

Gittiğimizde mezarlık önünde inanılmaz kuyruk vardı, hem onu beklememek hem de mezarlığa mı para vereceğiz ya diye düşündüğümüzden içeri girmedik:D.

5)Vaclavske Namesti (Wenceslas Square): Çok sayıda mağaza ve restoranın yer aldığı bu meydanın başında bütün ihtişamıyla Narodni Muzeum (National Museum) bulunuyor.

Orada bulunduğumuz tarihte, müze restorasyon çalışmaları sebebiyle kapalıydı.

6)Tancici Dum (The Dancing House): Tarihi bir yer olmasa da değişik mimarisi ile en ilgi çeken yerler arasında sayılabilir.

7)Prasna Brana (The Powder Tower): Namesty Republiky’de Belediye Binası’nın hemen yan tarafında yer alan bu kule Bohemya kral ve kraliçelerinin taç giyme töreni için kat ettikleri yolun başlangıcı olarak kullanılıyormuş.

Şehir manzarası için en üst katına çıkabilirsiniz.

Bu arada kulenin karşı tarafında Palladium AVM var.

8)Na Kampe (Kampa Island): İki köprü arasında Kale tarafında olan ada.

9)Palac Kinskych (Kinsky Palace): Old Town’da yer alan bu saray şuan sanat müzesi olarak kullanılmaktadır.

10)Narodni divadlo (National Theatre)

Orta Avrupa turu ya da Prag gezinizde birer gününüzü Çek Cumhuriyeti’nin diğer şehirlerine ayırabilirsiniz. Özellikle Karlovy Vary’nin güzelliği herkesin dilinde.