Hatay Gezi Rehberi
Paylaş
Belki doğduğum, büyüdüğüm yer ve memleketim Hatay olduğu için bu kadar övüyorum diye düşünebilirsiniz. Ama gerçekten hiç ilgisi yok. Gezmeye gelip de beğenmeyen, hayran kalmayan tek bir kişi gördünüz mü? Ben henüz rastlamadım:).
Aynı anda cami, havra ve kilise seslerinin duyulabildiği başka neresi var? Türklerin, Arapların, Ermenilerin barış içinde yaşadığı.. Farklı kültürlerin harmanından ortaya çıkan yemek çeşitliliği..
Tabi bunlara bir etken de çok eskilere dayanan tarihi ve değişik medeniyetlere ev sahipliği yapması. Biraz karışık olsa da tarihine bir bakalım:):
-İlk izler Samandağ’da görülüyor. Çevlik Kanal Mağarası’nda üst Paleolitik Döneme ait kalıntılar bulunmuştur.
-Neolitik Dönem, Dörtyol Kinet Höyük’te görülmüştür.
-Kalkolitik Dönem ise Amik Ovası’nda (Tell Kurdu Höyük). Tunç Çağı yerleşimlerine de bu bölgede rastlanılmıştır.
-Sırasıyla Akadlar, Hurriler, Yamhat Krallığı, Mitanniler, Hititler ve Asurlular bölgeye hakim olmuşlardır.
-Perslerin hakimiyetine Büyük İskender’in son vermesiyle Makedonlar başa geçerek Helenistik kültür yayılmaya başlamıştır.
-Büyük iskender öldükten sonra bölgeye hakim olan Babilli I. Seleucos Nicator babasının ismi olan Antiokhos‘u şehrin adı olarak ilan etmiştir.
-Sezar’ın şehre gelmesiyle özerk olmuş ve Roma’nın en büyük eyaletlerinden biri haline gelmiştir. Yani Doğu’nun idari, ilmi, dini ve ticari merkezi Antakya olmuştur.
-Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Petrus (St. Pierre) Antakya’ya gelerek Hristiyanlığı yaymaya çalışmış ve şehir bu dinin önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir.
-Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldıktan sonra Doğu Roma (Bizans)’ya bağlı merkez olmuştur.
-Müslüman Araplar, Bizans, Moğollar, Türk Memlukluları derken Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlılara katılmıştır.
-I. Dünya Savaşı sırasında Fransız yönetiminde olan şehir Bağımsız Hatay Devleti olduktan sonra 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır..
Bir hafta sonu uçağa atlayıp geldiniz diyelim. Merak etmeyin hızlı bir şekilde çoğu yeri gezer, aklınızda olan her şeyi yiyebilirsiniz:).
THY ve Pegasus‘un uçuşları işinizi görecektir sanırım:).
Hele bir de, Hatay’da bir tanıdığınız varsa çok şanslısınız. Her yeri oranın yerlisiyle gezmek en güzelidir. Ama diyelim yok, araba kiralamanızı öneririm. Rahat rahat ve hızlı bir şekilde gezebilirsiniz.
Daha önce nerede ne yiyeceğinize dair bir liste hazırlamıştım. Bu yazıdaki konumuz ise Hatay’da gezilecek yerler:
1)Habib-i Neccar Cami: M.S. 636 yılında Antakya’nın İslam şehri yapılması ile o tarihte inşa edilmiştir. Bugünkü Anadolu sınırları içerisindeki ilk cami denilebilir. Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren Habib-i Neccar ismi verilmiştir.
2)St. Pierre (Aziz Petrus) Kilisesi: Hristiyan aleminin ilk mabetlerinden biri ve hac yeridir. Dünyanın ilk mağara kilisesidir. İlk Hristiyan adı (Hristo) adı bu kilise cemaatine verilmiştir. Her yıl 29 Haziran günü (St. Pierre Günü) din adamları ve kalabalık bir cemaat ile ayin yapılır.
Sunağın solunda yer alan tünel, paganist askerlerin baskısından kaçan cemaati tahliye etmek için kullanılmıştır.
3)Kharon, Cehennem Kayıkçısı: Uzaktan bakıldığında başında örtü bulunan, tamamlanmamış bir kadın portresine benzer. Mitolojide, ölülerin ruhunu para karşılığı Styx Nehri’nden geçirerek yeraltı dünyasının kapılarına taşıyan bir kayıkçı olan Kharon’a aittir. IV. Antiokhos döneminde kentte yayılan veba salgının durdurulması amacıyla ilahlar için yapılmıştır. Salgın bitince yarım bırakılmıştır.
4)Ulu Cami: Antakya’nın en eski camisidir.
Diğer Camiler: Mahremiye Cami, Nakip Cami, Yeni Cami, Civelek Cami, Meydan Cami, Şeyh Ali Cami, Şeyh Muhammed Cami, Sarımiye Cami (geleneksel Antakya evlerini yansıtır).
5)St. Simeon Manastırı: St. Simeon, Terk-i Dünya tarikatının, kendi çağındaki en önemli temsilcisidir.
6)Ortodoks Kilisesi: Kudüs’ten sonra en eski kilise ve Doğu Ortodoks kiliselerinin en güzelidir.
7)Protestan Kilisesi: Fransızlar döneminde elçilik ve Fransız (Suriye) Bankası olarak kullanılıp 2000 yılında kiliseye dönüştürülmüştür.
8)Katolik Kilisesi: Antakya, Müslümanların eline geçtikten sonra Katolikler 600 yıl sonra tekrardan gelerek kilise ve okul açarlar. Fransız rahiplerin küçük bir manastır kurmalarından sonra 1852 yılında Osmanlılardan izin alınarak kilise açılır.
9)Musevi Sinagogu (Havra): Büyük bayramlarda ve önemli günlerde törenler düzenlenir. Burada bulunan el yazması Tevrat 500 yıllıktır.
10)Arkeoloji Müzesi: Dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonudur. 1934’te yapımına başlanıp 23 Temmuz (Hatay’ın kurtuluş günü) 1948’de ziyarete açılmıştır.
Restorasyon aşamasında berbat edilen mozaiklerle çok gündeme gelmiştir.
11)Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi: 280 çeşidin sergilendiği müze Türkiye’nin ilk tıbbi ve aromatik bitkiler müzesidir.
12)Harbiye (Defne): Mitolojiye göre Apollon’un Daphne’ye aşık olduğu, ancak babası nehir tanrısı Pereus’un onu defne ağacına dönüştürdüğü yerdir. Bu hikayeyi betimleyen Defne mozaiği Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Şuan çok fazla su kalmasa da Harbiye Şelaleleri Asi’ye ulaşırlar.
Ters yöne doğru akan Asi Nehri’ni şehrin her yerinde görebilirsiniz.
Harbiye’yi yöresel yemekler yemek, yontu ve el dokuması ipek ürünler almak amacıyla ziyaret edebilirsiniz.
13)Vakıflı Köyü: Türkiye’nin son Ermeni köyüdür. Organik tarıma geçen ilk köy olduğu söylenir.
14)Musa Ağacı (Hıdırbey Köyü): Hz. Musa ile Hızır Aleyhisselam’ın buluştukları yer olarak söylenir. Hz. Musa’nın asasını toprağa değdirmesiyle filizlenip ağaç olduğu rivayet edilir.
15)Titus Tüneli: M.S. 1 yy’da sel sularını yönlendirmek, limanın dolmasını ve yerleşim yerlerine su baskınını önlemek için 1380 m uzunluk, 7 m yükseklik, 6 m genişliğinde bir tüneldir.
16)Kaya Mezarları (Beşikli Mağara)
17)İssos (Epihonea) Harabeleri
18)Samandağ Sahili (Antiokheia kenti limanı Seleucia Pieria): Dünyanın en uzun sahilleri arasında yer alır. 14 km uzunluğundadır.
19)Tarihi Uzun Çarşı: Hatay ruhunu yaşayabileceğiniz en iyi yerlerden biridir. Et ve kasaplarda pişirilen güzel yemekleri, fırınlar ve biberli ekmekleri, salçalar peynirler ve zeytinleri, künefeleri, sabunları vs. vs. hemen hemen her şeyi bu çarşıda bulabilirsiniz. Tarihi olan hanlar, hamamlar da buradadır.
20)Eski Antakya Sokakları: Dar, eski ve samimi bu sokaklarda dolaşmak size çok iyi gelecek. Biberli ekmek yapan konuksever Antakyalı bir teyzeye denk gelebilirsiniz.
Şehir surlarından kent ve Amik Ovası‘nı izlemeden,
Reyhanlı Yenişehir Gölü‘nde tuzda tavuk ve Samandağ‘da taze balık yemeden,
İskenderun Batıayaz ve Soğukoluk Yaylaları‘na çıkmadan,
Payas Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi (Mimar Sinan eseri)‘ni görmeden,
Büyük İskender’in keşfi İskenderun Arsuz denizinde yüzmeden,
El dokuması ipek, defne sabunu, salça, nar ekşisi, zeytin ve zeytinyağı almadan dönmeyin:).
Nerede kalınır?
Savon Hotel: En sevdiğim oteldir. Eskiden zeytinyağı ve sabun fabrikası olan tarihi yapı restore edilerek otele dönüştürülmüştür. Bir gece kalma şansı bulduğum otele hayran kalmıştım. Kahvaltısı da çok iyidir:).
The Liwan Hotel
Antik Beyazıt Hotel
Ottoman Palace
Anemon Hotel
Antik çeltik House
Çankaya Konakları
The Bird Boutique
Kalipso Park Butik
Güzel şehrimde turizmin daha da gelişmesi, daha çok çalışmalar yapılması dileğiyle..