Garlic Restaurant and Bar, Taksim

Gezi İstanbul, 1987-2002 yılları arasında dünyadaki en özel lezzetleri İstanbul’a getirmiş bir marka. Her daim en iyi şekilde hatırlanmayı başaran nadir yerlerden.

2002’den sonra farklı ellerin dokunuşuyla, var olan lezzetleri daha da artmaya başladı. Sadece pasta ve çikolatalarıyla bilinen Gezi, brasserie yönüyle de adından söz ettirecek. Bünyesine Garlic Restaurant‘ı da ekleyerek her isteğe cevap verebilen bir yer haline geldi bile.

Garlic’de, yakında başlayacak olan canlı jazz müzikleriyle müdavimleri daha da artacaktır eminim.

Evet çikolataları ve pastaları muhteşem ama yemekleri konusunda da size garanti verebilirim. Daha ürünlerden başlayarak her konuda çok titiz çalışıyorlar. Doğal ve taze ürünler kullanmak adına özel tarla ve sera alanları kuran bir yerden bahsediyoruz sonuçta. Buna bir de sabahtan doğranan akşam servis edilen değil sipariş anında doğranmaya başlanan sebze ve meyveleri ekleyin.

İşte gönül rahatlığıyla yemek yiyebileceğiniz bir yer burası. Ekmek ve yoğurdu kendisi yapan yerlerden kötü bir şeyler çıkması mümkün değil zaten.

Bazı şeylerin fiyatı çok çok uygun, bazı şeyler ise biraz yüksek kalsa da porsiyon ve kalite bakımından düşününce çoğu yere göre uygun bile denebilir.

Denediğim lezzetleri anlatmam gerekirse:

Tom Khai Gai (16 TL), Thai usulü olan bu çorbayı ilk Pera Thai’de içmiş ve çok beğenmiştim. Burada biraz daha farklı yapılmış olsa da lezzet olarak beğendim. İçindeki zencefil ile kışın hasta olmamak adına içilebilecek en güzel çorba hatta:).

Ördek Roll (erik sosu ile-35 TL), son zamanlarda sürekli ördek yediğim için (çok elit mi oldum nedir:) kıyaslama şansı bulabiliyorum. Bu ördek çok çok güzeldi, hatta ön yargılı olmamakta fayda var erik sosu farklı bir doku katıyor. 16 saat pişirilmesinden dolayı yumuşacıktı ve kesinlikle ağır bir tada sahip değildi. Bazı yerlerde yediğiniz ördekte tuhaf bir koku olabiliyor, bunda hiç yoktu.

Atom karides (32 TL), karidesin çok çok büyük olması açısından harikaydı. Dış pane kısmı benim damak tadıma çok hitap etmese de işin ucunda karides olunca bir güzel yedim yine de:).

Karidesli Dim Sum (33 TL), alışık olduğumuz buharda pişirilen dim sum’lardan farklı olsa da oldukça lezzetliydi.

Steak Tartar (bıldırcın yumurtası-36 TL), çiğ ürünlere karşı hala çok sıcak değilim. Ama yine de tatmak istedim ve bir çatal aldım. Korkulacak bir şey yokmuş:). Aman aman çiğ et tadı falan gelmiyor. Hala bir porsiyon yiyebilir miyim, şüpheliyim:).

Keçi Peynirli Pancar Salatası (26 TL), en iyi salata kategorimde ilk sırayı zorlar. Keçi peyniri+pancar+semiz otu+roka diyorum ve susuyorum.

Limonlu Levrek (40 TL), balık yemek isterseniz ilk tercihiniz olsun. Efsaneydi!

Cafe de Paris Soslu Bonfile (66 TL), et yumuşacıktı ve sosu tam kararındaydı. Bir de yanındaki patates kızartmasına bayıldı ben. Hiç yağ çekmemişlerdi. Bonfileden kalan sosa batırıp batırıp yedim:).

Tatlı olarak Creme Catalana (16 TL) ilk kez yediğim bir şeydi ama bayıldım. Bebek maması türü şeyleri seviyorsanız tam size göre hatta. Oldukça hafif ve bence portakalla yapılabilecek en güzel tatlardan biri. Tiramisuyu (18 TL) her yerde beğenmem ama burada mascorpone peyniriyle yapıldığı için tam istediğim gibiydi:).

Canlı jazz’a gidecek olursanız kokteyllerinden denemeyi unutmayın:).

Mevsimine göre sebze ve meyve kullanıldığından yaz-kış menüsü değişiyor. Çalışanlar çok kibar. Bu tarz yerlerde burunları havada olur diyorsunuz ama gerçekten değiller.

Taksim civarında sakince oturup güzel bir şeyler yemek için en ideal yerlerden biri Gezi İstanbul. Bir gün denedikten sonra her yazdığıma onay vereceğinize eminim:).

İnönü Cad. No:5 Taksim/İSTANBUL

444 76 39