Erasmus Röportajı: Sinan Yeşiloğlu
Paylaş
Erasmus programı Erasmus+ programı, Erasmus öğrenci değişim programı veya Erasmus Projesi, yükseköğretim kurumlarının iş birliğini, öğrenci ve akademisyenlerin kısa süreli olarak bu iş birliği çerçevesinde farklı ülke ve üniversitelerde deneyim kazanmasını teşvik eden Avrupa Birliği projesidir.
Özellikle Türkiye’de ve diğer ülkelerde üniversite öğrencilerinin hayallerini süsleyen ve onlara başka bir ülkede eğitim olanağı sağlayan Erasmus+ programı son yıllarda oldukça çok ilgi görüyor. Hem eğitim, hem kültürel alışveriş hem de farklı bir deneyim sunan Erasmus hakkında kafalarda bir çok soru oluşuyor. Biz de bu sorulara yanıt bulmak için Erasmus programına katılmış kişilerle röportajlara başlıyoruz.
İlk konuğumuz ise Mustafa Kemal Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun Sinan Yeşiloğlu.
Merhaba Sinan, bize kendinden bahseder misin?
Mustafa Kemal Üniversitesi, İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. İki ayrı dönem olmak üzere toplamda 1 sene Polonya’nın Legnica şehrinde Erasmus yapma onuruna sahip oldum.
Erasmus programını neden tercih ettin?
Açıkçası ilk gittiğim dönem Erasmus yapmanın hayatıma katabileceği yeniliklerden ve o yeniliklerin, tecrübelerin hayata bakışımı bu denli etkileyeceğinin çok farkında değildim. Amacım tamamen kısa bir süreliğine değişim yaşamak ve İngilizce kullanımını hayatıma daha fazla entegre etmekti.
Erasmus programına katılma fikrini ailen ve arkadaşların nasıl karşıladı?
Ailem uzun bir suredir bana Erasmus yapmamı öğütlüyor ve bu zamana kadar neden yapmadığımı merak edip duruyorlardı. Onlar için pekte sürpriz olduğunu söyleyemem. Fakat arkadaşlarım bir hayli şaşırmışlardı.
Erasmus programını gerçekleştirdiğin ülkeyi neden tercih ettin?
Polonya her zaman ilgi ve merak duyduğum bir ülkeydi, gerek tarihi, gerek yaşam tarzı olsun bana farklı deneyimler katacağını umuyordum ve orada yaşayan iki güzel dostumun olması ise işin tuzu biberi oldu diyebilirim.
Erasmus sınavı zor muydu? Sınava girmeden önce kendini nasıl hazırladın?
Erasmus sınavı bence İngilizcenin kağıda dökülmüş sınavları arasında ki en rahat yapılabilecek sınavdır. Sınava girmeden önce kendimi hazırlama gereği duymamıştım çünkü işim buydu zaten. Fakat farklı bölümlerdeki arkadaşlarıma örnek sınavları incelemelerini tavsiye ederim.
Erasmus programına başlamadan önce hazırlık döneminde ne tür zorluklar yaşadın?
Belge işleri denildiğinde akan sular durur. Evrakların hazırlanmasındaki prosedürler, bekleyişler arada geçen zaman insanları Erasmus yapmaktan pekala soğutabilir ve hatta soğuttuğu da olmuştur. Fakat herşeye rağmen sabırlı olunmalı ve arkasından gelecek olan ödüle odaklanılmalıdır. Yapılan bütün işlemlere, akan her damla tere değecektir.
Erasmus yapacağın ülkeye gitmeden önce çanta hazırlıkların nasıl oldu? Yani bir öğrenci erasmus öncesi çantasını nasıl hazırlamalı?
Bence bir öğrencinin Erasmus valizinin olmazsa olmazları arasında mutlak suretle sevdiği gıdalardan eser miktarda bulunmalıdır. Gidilen ülkenin damak tadına alışana kadar teselli olmak istiyor insan. Ayrıca gereksiz kıyafet götürmekten kaçınılması gerektiğini düşünüyorum. Asla giymeyeceğiniz şeyler için neden boşuna değerli kilo haklarınızı tüketesiniz ki. Onun yerine daha fazla yiyecek götürürsünüz.
Erasmus’a başladığın zaman yaşadığın ülkeyle veya bulunduğun ortamdaki insanlar hakkında düşüncelerin ne oldu?
Bu soruya bir cümleyle cevap vermek istiyorum. Köprüleri attıktan sonra iki yaka da sizindir.
Her öğrenci gibi seninde gezdiğini düşünüyoruz. Şu ana kadar gezdiğin ülkelerden veya şehirlerden hangisini daha çok sevdin? Neden?
Budapeşte diyorum başka da birşey demiyorum. Tuna nehrinin şehir boyunca uzanışı, kaleden izlediğim inanılmaz manzara ve sıcak kanlı yardımsever insanları. Tabi birde bol acılı Gulash. İnsan daha başka ne isteyebilir ki, dedikten sonra emin olabilirsiniz ki başka istekleriniz de muazzam bir şekilde gerçekleşebiliyor.
Erasmus hibesi aylık harcamalarında yeterli oldu mu?
Erasmus hibesine asla güvenmem. Onu hibeden ziyade cep harçlığı gibi görmek lazım. Çünkü tek başına asla yetmiyor.
Erasmus yaparken hangi zorluklarla karşılaştın? Yaşadığın en ilginç anı neydi?
Erasmus yaparken en çok zorlandığım şey şehirdeki insanların genel olarak ingilizce bilmemesiydi. Mesela bir markete ve ya mağazaya girip alışveriş yapmak istediğinizde ingilizcenizin Master derecesini malesef işaret dili devralıyor. Fakat genelde dedim çünkü dışarda sizden para isteyen evsiz insanlar İngilizce üzerine master yapmış gibi akıcı bir şekilde konuşuyor olacaklar.
Yaşadığın şehir ile ilgili biraz bilgi verebilir misin? Yaşam koşulları, kültürü ve insanları hakkında neler söyleyebilirsin?
Yaşadığım şehir ortalama bir düzeyde kendi yağında kavrulan ve genellikle yerli insanların yaşadığı bir şehirdi. Dolayısıyla yaşam koşulları büyük şehirlere kıyasla daha rahattı. İnsanları havanın da etkisiyle soğuk insanlardı fakat size bir ısındılarmı birdaha bıakmıyorlar ve sizde onları bırakmak istemezsiniz.
Türkiye’deki ve Erasmus yaptığın ülkedeki eğitim farklılıkları hakkında neler söyleyebilirsin?
Polonya’daki eğitim sistemi, daha doğrusu eğitim öğretim mantığı, Türkiye’ye kıyasla daha üretken ve rahat. İnsanlar sınavdan geçmek için değil üretebilmeleri için yönlendiriliyorlar. Ve buda öğrenciler üzerindeki baskıyı, stresi azalttığı için doğal olarak başarı seviyesini arttırıyor. Adamların sınav geçme kaygısı yok, nasıl olsa eninde sonunda geçecekler.
Koordinatörlerinin seninle ilgisi nasıldı?
Koordinatörlerimiz hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadılar ve her sorunumuza derman oldular. Heleki Polonya’da bir koordinatörümüz vardı hakkını asla ödeyemeyeceğimiz. Umarım her Erasmusluya onun gibi biriyle çalışma fırsatı çıkar.
Erasmus tecrübesi sana neler kattı?
Erasmus hayatımda yepyeni bir sayfa, farklı hayaller ve bakış açıları geliştirmemi sağlayarak bana ufkumu genişletmem ve her zaman en üst sınırda tutmam gerektiğini öğretti. Erasmus gerçekten de dünyanızı değiştirebilir ve size farklı imkanlar sağlayabilir.
Bir başkasına Erasmus programını tavsiye edecek olsaydın ona hangi ülkeyi tavsiye ederdin?
Bu soruya objektif bir şekilde yanıt vermek isterdim fakat malesef yapamayacağım. Bu sebepten ötürü mutlaka Polonya diyorum. Ancak ikinci bir seçenek olarak ta Macaristan’ı önerebilirim.