Erasmus Röportajı: Derya Çil
Paylaş
Erasmus programı hakkında yeteri kadar bilgi verdiğimizi düşünüyoruz. İlk röportajımızın ilgi görmesi ikinci röportaj için hemen çalışmalara başlamamıza neden oldu!
Erasmus programında olduğu gibi Erasmus+’ın da ana hedefleri arasında kişilerin becerilerinin ve istihdam edilebilirliğinin geliştirilmesi, aynı zamanda eğitim ve öğretim sistemlerinin modern bir yapıya kavuşturulması yer alıyor.
İkinci röportajımızın konuğu olan Derya Çil, Mersin Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunu ve Ravensburg, Almanya’da Duale Hochschule Baden Wurttemberg okulunda erasmus yapmış.
Merhaba Derya, seni biraz tanıyalım. Bize kendinden bahseder misin?
Merhaba, Mersin Üniversitesi’nde Turizm ve Otel İşletmeciliği okudum ve Erasmus’u Almanya’da dokuz ay süreyle yaptım. Kitap ve şiir okumayı, yeni yerler görüp yeni insanlarla tanışmayı seviyorum.
Geleneksel sorulardan biri! Seni Erasmus programına katılmaya iten şeyler nelerdi?
Dediğim gibi yeni yerler keşfetmeyi ve yeni insanlar tanımayı seviyorum. Global dünyada tek bir kültürle sınırlı kalmak istemedim, kendime bir şeyler katmak ve sınırlarımı zorlamak, yalnız maceraya atılmak istedim. Erasmus programına katılmamın nedeni buydu.
Her üniversitenin farklı Erasmus sınavı yaptığını biliyoruz. Sen kendi üniversitenin sınavını nasıl değerlendirirsin?
Hayır, pekte zor değildi. Bölümüm gereği İngilizcem de iyidir. Bu nedenle zorlanmamış olabilirim. Hazırlanma sürecinde konuşma sınavı için bol bol yabancı dizi izledim.
Sınavı geçtin! Gelelim ülke tercihlerine… Ülke seçiminde nelere dikkat ettin?
Ülke seçimimde bölümümün etkisi oldu. Turist yoğunluğuna göre İngilizceden sonra Almanca öğrenmem gerekiyordu. Rusçaya ilgim olmadığından Almancaya yoğunlaştım. Ayrıca oradaki akrabalar… Her Türk’ün Almanya’da bir dayısı vardır! Benim de başım sıkışınca arayabileceğim birileri vardı.
Erasmus’a gitmeden önceki hazırlık döneminde en çok zorlandığın şeyler nelerdi?
Ankara’ya gidip vize almak gerekiyordu ve çok iyi yönlendirilemediğimiz için neler yapmak gerektiğini bilemiyordum. Beni en çok zorlayan şey ders denkliğiyle ilgili belgeleri hazırlamaktı.
Almanya’da Erasmus yapmak maddi konuda sıkıntılı diye duyduk. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Evet, özellikle benim için zordu. Çünkü hibemiz son anda beklendiğimiz miktardan yarıya indi ve bende bu duruma hazırlıklı değildim. Tahmin edilebilir bir şey olsaydı daha önceden halledebilirdim ama son anda parasız kaldık. Tabi ki dilediğinizce gezmek istiyorsanız bol miktarda parayla gitmeniz iyi olacaktır.
Bir günde farklı bir ülkeye yerleşip orada yaşamaya başlamak biraz gariptir. Senin Erasmus’ta ilk günün nasıldı?
Erasmus’ta ilk günümde Türk olan oda arkadaşımla çevreyi tanımak istedik, dolaşmaya çıktık ve doğal olarak kaybolduk. Üç saat ne yapacağımızı bilmeden yürüdük ve en sonunda İngilizce konuşacak olmanın heyecanıyla cesaretimizi toplayıp birine yol sormuştuk. Adres sorduğumuz bayan bizi evimize götürmüştü. Yeşillikler ve insanların kibarlığı hoşuma gitmişti.
Yaşadığın şehirdeki insanların sana karşı tutumları nasıldı?
Ben ön yargılıydım. Almanya’da Türklerin çok sevilmediğini sanıyordum ama hiç kötü bir olay yaşamadım, herkes çok nazik ve sevimliydi.
Yiyecek, içecek konularına girmesek olmaz! Giderken yanına çok yiyecek aldın mı? Orada alışveriş olayını nasıl düzene soktun? En sevdiğin ve keşke şimdi olsa da yesek, içsek dediğin Almanya’dan özlediğin şey ne?
Yanıma yiyecek, içecek almadım. Tamamen Almanya’nın lezzetlerini keşfetmek istedim. Ama biraz hayal kırıklığına uğradım, çünkü çok gelişmiş bir mutfağı yoktu. Tabi ki gluhwein (sıcak şarap) ve noel marketlerinde (weihnachtmarkt) yediğim tatlı lezzetleri, (kuchen) pastaları da çok özledim. Hepsi çok güzeldi.
“Erasmus bir eğitim programı değildir.” diyenini bile duyduk. Erasmus programın boyunca aldığın eğitimi nasıl değerlendirirsin? Almanca öğrenebildin mi?
Evet, dokuz ay kaldım ve dokuz ay boyunca Almanca dersleri gördüm. Almancamı ilerlettim. Eğitim seviyesi çok yüksek bir toplum ve çok farklı ders işleyiş tarzları var. Derslerde genelde aktiftim ve orada öğrendiğim şeylerin çoğunu Türkiye’de yıllarca öğrenememiştim.
Türkiye’deki ve Almanya’daki okul hayatı ve üniversite arkadaşlıkları arasındaki farklar neler?
Oradaki insanlar daha aktifler. Okurken aynı zamanda iş haytına da atılıyorlar. Sürekli gerçekleşen partiler ise işin eğlenceli tarafı.
Tam bir klişe! Erasmus sana neler kattı?
Erasmus bana başka perspektiflerden bakış açısı kattı. Bol bol güzel anım oldu. Tek başına başka bir ülkede yaşamak için kendime güvenmemi sağladı. Hayal gücümü geliştirdi, yepyeni dostluklar, ülkeler hakkında bilgi, güzel bir fotoğraf arşivi, yabancı dil Erasmus’un bana kattığı bazı şeylerden.
Erasmus’a katılacaklara tavsiyelerin nelerdir?
Kesinlikle çekingen olmamalılar. Cesaretlerini toplayıp yeni deneyimler elde etmeleri ve tüm gezilere katılmaları gerekiyor. Arkadaşlarıyla bol bol gezerek şehirler hakkında daha çok bilgi edinebilirler. Yalnız gezmenin de başka bir tadı var tabi. Her koşulda, her fırsatta gezmelerini öneriyorum.